Çalışma Prensibi:

Derin osilasyon  teknolojisinde hasta vücut dokusu bir elektrot, fizyoterapistin eli veya probe ise diğer bir elektrot olarak kullanılır.  Elektrotlarda elektriksel kutuplar pozitif ve negatif olmak üzere belirlenen frekanslarla sürekli değiştirilir. Normal elektroterapi cihazlarında uygulanan elektrik akımları doğrudan hasta vücut yüzeyine verilirken bu teknolojide araya yalıtkan bir tabaka konularak elektriğin kutuplar arası hareket etmesi engellenir. Bu sayede elektrik akımı dokuda bir dirence neden olmaz fakat elektrot yüzeylerini kutuplaştırır. Anlatıldığı üzere bu tedavide elektrot olarak kullanılan hasta vücut yüzeyi ve probe bu kutupları oluşturur. Zıt kutupların oluşturduğu itme ve çekme kuvvetiyle derin fakat nazik bir dalgalanma yaratılır. Aynı anda bu kuvvetler sonucu hücre içi ve dokular arası boşluklarda osmatik basınç farkı meydana gelir.
Bu osmatik basınç farkı nedeniyle şu etkiler gözlemlenir:

• Hücre içi beslenme hızlanır,hücre rejenerasyonu gerçekleşir.
• Dokular arası boşluklardaki sıvının hareketi sağlanır, en

önemlisi bu boşluklarda yer alan ve hidrofilik bir molekül olan proteinler basınç farkı ile doğal olarak hareket eder. Bu sayede derin osilasyon ödem tedavisi,açık yara tedavisi,anti aging uygulamaları, travmatik ağrı gibi birçok alanda efektif olarak kullanılabilir. 

Cerrahi sonrasında, travma ve nörolojik indikasyonlarda hızlı yenilenme, ödem, inflamasyon, yara ve ağrıda iyilestirici.

Klinik olarak kanıtlanmış etkiler;

• Ağrının azalmasındaki büyük etki
• Anti-inflamatuar
• Ödemin absorbe edilmesinde yüksek etki
• Yara iyileşmesinde ilerleme
• Anti-fibrotik
• Rubor redüksiyonu
• Detoksifikasyon
• Doku kalitesinin gelişmesi

Uygulama alanları;

• Pre ve post operatif terapi
• Travmatik yaralanmalar ve nörolojik hasarlar
• Ağrı sendromlar